dumanlanmış

listen to the pronunciation of dumanlanmış
التركية - الإنجليزية
(Gıda) smoked
Simple past tense and past participle of smoke
Of food, preserved by treatment with smoke
{s} preserved and flavored by exposure to wood smoke (of food)
(used especially of meats and fish) dried and cured in wood smoke
Smoked glass has been made darker by being treated with smoke. a white van with smoked glass windows. see also smoke. smoked salmon/bacon/sausage etc fish, meat etc that has been left in smoke to give it a special taste
past tense of the verb smoke
duman
{i} fume

Toxic fumes of bromine can damage one's lungs. - Brom Zehirli dumanı kişinin ciğerlerine zarar verebilir.

duman
smoke

There is no smoke without fire. - Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all. - Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.

duman
{i} fog
duman
smog
duman
{a} hashish
duman
smokes
duman
fogginess
duman
vapor
duman
hash
duman
lunt
duman
soot
duman
mistiness
duman
haze
duman
kapnos
duman
mist
duman
slang bad, hopeless (state, condition)
duman
fog, mist, haze
duman
opacity (in the eye)
duman
fumes
duman
slang useless; uselessly
duman
slang gullible
duman
smoke; fumes
duman
slang hashish
duman
slang timid, easily frightened
duman
smoke, fume; mist, haze; hash, hashish
duman
gauze
التركية - التركية

تعريف dumanlanmış في التركية التركية القاموس.

Duman
is
Duman
tütün
Duman
pus
Duman
(Osmanlı Dönemi) ACAC
Duman
duhan
Duman
Duman
(Osmanlı Dönemi) DUBAN
duman
Esrar
duman
Bir maddenin yanması ile oluşan koyu renkli, uçucu, parçacık, buhar ve gaz karışımı
duman
Bir renk adı
duman
Kötü, yaman
duman
Havalanan tozların veya sisin havada oluşturduğu bulanıklık
duman
Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz
duman
Nezle
duman
Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz: "Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım."- B. S. Erdoğan
duman
Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık: "Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü."- Y. Kemal
dumanlanmış
المفضلات