doğmuş

listen to the pronunciation of doğmuş
التركية - الإنجليزية
borne
engendered
born

My father was born in Matsuyama in 1941. - Babam 1941'de Matsuyama'da doğmuş.

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

doğ
birth date

May I have your birth date? - Doğum tarihinizi alabilir miyim?

No one can have three different birth dates. - Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

erken doğmuş
(Tıp) untimely
erken doğmuş
(Tıp) precocious
doğ
be born

If I were to be born a second time, I would like to be Canadian. - Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.

A sure method to be rich is to be born rich. - Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.

israil'de doğmuş israilli
Israelis born in Israel
doğ
birth

Today is June 18th and it is Muiriel's birthday! - Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!

Tomorrow's my birthday. - Yarın benim doğum günüm.

doğ
(abbr. for doğum)
doğ
on
erken doğmuş
abortive
evlilik dışı doğmuş
born out of wedlock
hamilelikteki uyuşturucudan çarpık doğmuş bebek
thalidomide baby
hamilelikteki uyuşturucudan çarpık doğmuş çocuk
thalidomide child
ikiz doğmuş
twinborn
kadir gecesi doğmuş
born lucky
vaktinden önce doğmuş çocuk
premature baby
yaşayabilecek halde doğmuş
(Hukuk) viable
yeni doğmuş
newborn

A newborn baby is 78 percent water. Adults are 55-60 percent water. - Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.

A newborn baby is liable to fall ill. - Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.

yeniden doğmuş
reborn

If I were reborn, I would want to learn the violin. - Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.

I feel like I've been reborn. - Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.

ölü doğmuş
stillborn
önce doğmuş çocuk
premature baby
özgür doğmuş
free-born
التركية - التركية
doğma
panihade
zade
doğmuş
المفضلات