Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
- Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
It will rain perhaps tomorrow.
- Yarın belki yağmur yağacak.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
She probably didn't have sex with him.
- Belki de onunla seks yapmadı.