being in the state of neutral equilibrium

listen to the pronunciation of being in the state of neutral equilibrium
الإنجليزية - التركية

تعريف being in the state of neutral equilibrium في الإنجليزية التركية القاموس.

indifferent
kayıtsız

John elbiseleri hakkında kayıtsız. - John is indifferent about his clothes.

Ben ona tamamen kayıtsız değilim. - I'm totally indifferent to it.

indifferent
ilgisiz

Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz. - According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.

Jiro giyim hakkında ilgisiz. - Jiro is indifferent about clothing.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
الإنجليزية - الإنجليزية
indifferent
being in the state of neutral equilibrium

    الواصلة

    be·ing in the state of neu·tral e·qui·lib·ri·um

    التركية النطق

    biîng în dhi steyt ıv nutrıl ikwılîbriım

    النطق

    /ˈbēəɴɢ ən ᴛʜē ˈstāt əv ˈno͞otrəl ˌēkwəˈləbrēəm/ /ˈbiːɪŋ ɪn ðiː ˈsteɪt əv ˈnuːtrəl ˌiːkwəˈlɪbriːəm/
المفضلات