be keen on

listen to the pronunciation of be keen on
الإنجليزية - التركية
meraklısı olmak
İng., k.dili. -e çok hevesli olmak, -e meraklı olmak, -e düşkün olmak: be keen on acting aktörlüğe hevesli olmak
düşkün olmak
hevesli olmak
keen on
(Fiili Deyim ) ilgili olmak , meraklı olmak
to be keen on
meraklı olmak
keen on
düşkün

Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün. - That young man is very keen on cycling.

O, müziğe çok düşkün gibi görünüyordu. - He seemed to be very keen on music.

keen on
meraklı

Yarın gelmeye çok meraklı değil. - He is not very keen on coming tomorrow.

be on
(Konuşma Dili) televizyona çıkmak
be on
(Konuşma Dili) ısmarlanmak
be on
açık olmak
be on
(Konuşma Dili) -den olmak
be on
(Konuşma Dili) birisi
be on
yanmak
be on
oynamak
keen on
meraklı olmak
keen on
düşkün olmak
keen on
hevesli olmak
to be keen on
düşkün olmak
keen on
hasta
keen on
hevesli

Erkek kardeşim pul toplama heveslisidir. - My brother is keen on collecting stamps.

Bu tür müziğe hevesli değilim. - I'm not keen on this kind of music.

keen on
-e çok hevesli, -e meraklı, -e düşkün
be on
(deyim) not be on [kd] kabul edilmez ,mantiksiz
be on
(deyim) bir filmin,oyunun, vb. gosterilmesi,oynamasi
be on
(deyim) olacak ,yapilacak
be on
(deyim) you are on [kd] oneriyi,bahsi,teklifi kabul etmek
be on
(makine/aygıt) çalışmak, açık olmak
be on
(elektrik/su/gaz) açık olmak; (elektrik/ışık) açık olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
be excited about -, be enthusiastic about -
keen on
fond, or appreciative of

I'm not keen on fish with lots of bones.

be on
appear in a show, on T V , radio, etc ; "The news won't be on tonight"
keen on
fond of, devoted to, enthusiastic about
be keen on
المفضلات