There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
The lady is now drinking water.
- Bayan şimdi su içiyor.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
I am married to a Polish woman.
- Polonyalı bir bayanla evlendim.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
- Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.