O, yumruklarıyla ona saldırdı.
- She attacked him with her fists.
Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The angry mob attacked the building.
Onlar onun ordusunun saldırmak için yeterince güçlü olmadığını söylediler.
- They said his army was not strong enough to attack.
Onlar saldırmak niyetindeler.
- They intend to attack.
Tom panik atakları geçirdi.
- Tom had panic attacks.
Tom bir panik atak geçiriyor.
- Tom is having a panic attack.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ended at dawn.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
- My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom has had a heart attack.
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
- The enemy kept up their attack all day.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
- They began with a strong attack against the enemy.
... I get back attacked ...
... I did. I said we'd refocus attention on those who actually attacked us on 9/11, and ...