Onun İngilizce kompozisyonunun beş hatası var.
- Her English composition has few mistakes.
Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.
- This composition is so badly written than I can not make out what he means.
Bir spektrometre, maddenin kimyasal bileşimini belirlemek için ışık kullanır.
- A spectrometer uses light to identify the chemical composition of matter.
Onlar amniyotik sıvının aşağı yukarı deniz suyu ile aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
- They say amniotic fluid has roughly the same composition as sea water.
Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.
- I have a few essays to write by tomorrow.
Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
- I had to work on an essay.
Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.
- Tom had to rewrite his essay.
Zamanlanmış makale yazımından nefret ederim.
- I hate timed essay writing.
Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
- Tom's essay had many typos.
Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
- Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır.
- The entry requirements for the essay competition are very strict.
El yazısı kompozisyonlar kabul edilmeyecektir.
- Handwritten essays won't be accepted.
Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.
- This composition is so badly written than I can not make out what he means.
Besten her zamanki gibi iyi.
- Your composition is as good as ever.
Onun besteleri rönesans müziğinin son yankısını temsil etmektedir.
- His compositions represent the last echo of Renaissance music.
... People elaborate on their first draft of an essay that ...