şuur

listen to the pronunciation of şuur
التركية - الإنجليزية
consciousness

Tom hasn't regained consciousness. - Tom yeniden şuur kazanmadı.

mind
consciousness, the conscious
understanding, comprehension
the conscious, consciousness bilinç
sense

I feel a sense of duty. - Bir vazife şuuru hissediyorum.

(Kanun) mental capacity
(Tıp) conscious

Tom hasn't regained consciousness. - Tom yeniden şuur kazanmadı.

kolektif şuur
(Pisikoloji, Ruhbilim) collective conscience
milli şuur
national conscience
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Kendi varlığından haberi olma
(Osmanlı Dönemi) Anlayış, idrak. Vicdan. Hiss-i zâhirle duymak
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi hoşça tanıma
(Hukuk) Bilmek, idrak etmek, bilinç
(Osmanlı Dönemi) İnceliklerini iyice idrak etme
(Osmanlı Dönemi) (Şa'r. C.) Kıllar
(Osmanlı Dönemi) Nefsin mânâya ilk vusul mertebeleridir. (E.T.)
Bilinç
(Osmanlı Dönemi) anlayış, idrâk, bilme, farkına varma
(Osmanlı Dönemi) VİCDAN
(Hukuk) BİLİNÇ
şuur
المفضلات