O sık sık ahmakça sorular sorar.
 - She often asks silly questions.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
 - It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
O her zaman aptal sorular soruyor.
 - He's always asking silly questions.
Sen şimdi bir film yıldızı mısın? Hayır, salak.
 - Are you a movie star now? No, silly.
Nasıl bu kadar saçma bir şey söyleyebilirsin?
 - How can you say such a silly thing?
Saçmalama, onu yapamam.
 - Don't be silly. I can't do it.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
 - It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Böyle bir hata yapman aptalcaydı.
 - It was silly of you to make such a mistake.