ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
التركية - الإنجليزية
come out

However long you try to hide it, the lies will come out anyway. - Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış, yalanlar her zaman ortaya çıkar.

The truth will come out. - Gerçek ortaya çıkacak.

{f} surfacing
arisen

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

A new difficulty has arisen. - Yeni bir zorluk ortaya çıktı.

arose

The accident arose from a simple mistake. - Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

Confusion arose from the accident. - Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

arise

Trade friction might arise between the two nations at any moment. - İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.

A new difficulty has arisen. - Yeni bir zorluk ortaya çıktı.