Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
- I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- One organization allegedly controls the European drug market.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
İnsan karmaşık bir organizmadır.
- Man is a complex organism.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Biz çok tertipli değiliz, değil mi?
- We aren't very organized, are we?
Tom düzenli görünüyor.
- Tom seems to be organized.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Organik gıda yemek maliyetine değer mi?
- Is eating organic food worth what it costs?
Tom sadece organik gıda yer.
- Tom only eats organic food.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
- Tom organized his CDs by artist.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
- Visible from space, the Great Barrier Reef is the largest structure on Earth made by living organisms.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Wearing a motorcycle helmet is optional in Pennsylvania, but that's no reason for Ben Roethlisberger to go out and practise his organ donor technique.
Georgie Fame plays all types of keyboards including electric piano, organ, and Hammond organ.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
The organization of the book is as follows.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
The organization failed.
- Organizasyon başarısız oldu.
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.
- Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.
Tom underwent an organ transplant surgery.
- Tom'a organ nakli ameliyatı yapıldı.
... - ( "Charge" plays on organ ) - GOT ANY REQUESTS? ...