Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.
 - Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
A few days after his thirteenth birthday, Tony left school, too.
 - Onüçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.
We must sleep at least seven hours a day.
 - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Rome was not built in a day.
 - Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
A beam of sunlight came through the clouds.
 - Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
Sunlight brightens the room.
 - Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
My grandfather gave me a birthday present.
 - Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
I would like to give him a present for his birthday.
 - Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
Today is the hottest day this year.
 - Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
 - Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Sunshine is beneficial to plants.
 - Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
This room gets a lot of sunshine.
 - Bu oda bol güneş ışığı alır.
How many times does the bus run each day?
 - Otobüs her gün kaç kez çalışır?
These medicines should be taken three times a day.
 - Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
 - Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
That textbook is out of date.
 - O ders kitabı güncel değil.
Tom had a date for Valentine's Day.
 - Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
What a beautiful sunset!
 - Ne güzel bir günbatımı!
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
 - Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
I regret having been idle in my school days.
 - Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
I'm worn out, because I've been standing all day.
 - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
 - Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
 - güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.