partiye bendi de götürün.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Please get me hotel security.
- Lütfen beni otel güvenliğine götürün.
Don't get me wrong, Tom.
- Beni yanlış anlama, Tom.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.