There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
The 2011 Women's Soccer World Cup will end in Frankfurt, Germany.
- 2011 Bayanlar Futbol Dünya Kupası, Almanya'nın Frankfurt şehrinde sona erecek.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
They made a fool of him in the presence of ladies.
- Bayanların huzurunda onu aptal yerine koydular.
The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
Don't get sassy with me young lady!
- Bana sırnaşmayın genç bayan!
There is a madam here.
- Burada bir bayan var.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
Children of Łazarz think their mother Felicja is the most beautiful woman in the world.
- Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.
I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
- Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.