partiye bendi de götürün.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
She had a mole on her face.
- Onun yüzünde bir ben var.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Don't get me wrong, Tom.
- Beni yanlış anlama, Tom.
He tried to get me to help him.
- Beni ona yardım ettirmeye çalıştı.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.