O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.