as a result of

listen to the pronunciation of as a result of
الإنجليزية - التركية
-in sonucu olarak
neticesinde
sonucu olarak

Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü. - As a result of the accident, several passengers were killed.

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü. - As a result of the war, many people died.

nedeniyle
yüzünden
in sonucu olarak
sonucunda

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti. - His suicide came as a result of his disappointment in love.

Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

velhasıl
as a result
Sonuç olarak

Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir. - As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.

Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız. - As a result, we play ball inside on rainy days.

after
{s} sonraki

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler. - In their discourse after dinner, they talked about politics.

Yarından sonraki gün gel. - Come the day after tomorrow.

after
arkasından

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Jane ran after the deer as fast as possible.

Biz onun arkasından odaya girdik. - We entered the room after him.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi. - Tom didn't get home until after midnight.

Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı. - After a brief fight, they won.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor? - What does he do on Saturday afternoons?

Ben öğleden sonraları sık sık verandanın üstüne oturup okurum. - I often sit on the porch and read in the afternoon.

as a result
sonuç itibariyle
as a result
sonuç itibarıyla
as a result
sonucu olarak

Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı. - As a result of the war, a great number of victims remained.

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü. - As a result of the war, many people died.

after
den sonra
after
hakkında

Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz? - Can we talk about this after lunch?

Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk. - We always talked about a lot of things after school.

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim. - I'm going to see Mary this afternoon.

Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı. - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
as the result of
sonucunda
a result of
neticesinde as
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
الإنجليزية - الإنجليزية
due to, because of
after
in the wake of
as a result
Consequently; thus; therefore
As a result
thus
as a result
due to that, therefore, accordingly
as a result of

    الواصلة

    as a re·sult of

    التركية النطق

    äz ı rizʌlt ıv

    النطق

    /ˈaz ə rēˈzəlt əv/ /ˈæz ə riːˈzʌlt əv/

    فيديوهات

    ... Because I had some money as a result of PayPal, ...
    ... now are in a state of paralysis as a result of partisan gridlock. If elected in your case, ...
المفضلات