Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Trafik sıkışıklığı sonucunda, onu istasyondan uğurlayamadı.
- As a result of a traffic jam, he wasn't able to see her off at the station.
Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
- As a result, prices rose.
Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
- As a result, we play ball inside on rainy days.
Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
- In their discourse after dinner, they talked about politics.
Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum.
- I just want to let you know that I can't attend this afternoon's meeting.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- Ann often plays tennis after school.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir.
- Tom usually doesn't have to work on Monday afternoons.
Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü.
- As a result of the war, many people died.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
- As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
- We always talked about a lot of things after school.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
- I'll see you again this afternoon.
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
... Because I had some money as a result of PayPal, ...
... And so this is a society which has suffered as a result of ...