any person whose permanent and principal home is in the state or commonwealth

İngilizce - Türkçe

any person whose permanent and principal home is in the state or commonwealth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

resident

{i} sakin

Birçok Boston sakini belediye başkanının planına karşı çıkıyor. - Many Boston residents oppose the mayor's plan.

Tom ve Mary uzun süreli sakinlerdir. - Tom and Mary are longtime residents.

resident

{i} yerleşmiş olan kimse

resident

{i} ikamet eden kimse

resident

{s} yerleşmiş

resident

kalıcı

resident

yurtiçinde yerleşik

resident

şantiye

resident

{i} oturan

Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor. - More than half of the residents are opposed to the plan.

Oturanların yarısından fazlası plana karşı çıkıyor. - More than half the residents are opposed to the plan.

resident

(isim) oturan, oturan kimse, ikamet eden kimse, sakin, yerli, yerleşmiş olan kimse, stajyer doktor, genel vali (sömürge)

resident

{s} göç etmeyen

resident

(Avrupa Birliği) mukim, ikamet eden

resident

{s} aslında bulunan

resident

(sıfat) oturan, yerlisi, yerleşmiş, göç etmeyen

resident

{i} stajyer doktor

resident

{i} sakin, bir yerde oturan kimse

resident

{i} yerli

resident

{i} oturan kimse

resident

bir sömürgede veya himaye altında bulunan bir memlekette hami devlet mümessili

İngilizce - İngilizce

any person whose permanent and principal home is in the state or commonwealth teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

resident

Heceleme

a·ny per·son whose per·ma·nent and prin·ci·pal home I·s in the state or Com·mon·wealth

Türkçe nasıl söylenir

eni pırsın huz pırmınınt ınd prînsıpıl hōm îz în dhi steyt ır kämınwelth

Telaffuz

/ˈenē ˈpərsən ˈho͞oz ˈpərmənənt ənd ˈprənsəpəl ˈhōm əz ən ᴛʜē ˈstāt ər ˈkämənˌwelᴛʜ/ /ˈɛniː ˈpɜrsən ˈhuːz ˈpɜrmənənt ənd ˈprɪnsəpəl ˈhoʊm ɪz ɪn ðiː ˈsteɪt ɜr ˈkɑːmənˌwɛlθ/