İngilizce - Türkçe
an old joke or story teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- chestnut
- kestane
Tom Mary'nin kestaneleri toplamasına yardım etmek istedi.
-Tom wanted to help Mary pick up chestnuts.
Kestane soymak zordur.
-It's difficult to peel chestnuts.
- chestnut
- Castanea dentata
- chestnut
- kestanerengi
- chestnut
- kestane rengi olan
- chestnut
- al
- chestnut
- şabalıdı
- chestnut
- bayatlamış espri/hikaye
- chestnut
- şabalıt
- chestnut
- kestane ağacı
Evimizin önünde iki tane yaşlı kestane ağacı var.
-In front of our house are two old chestnuts.
- chestnut
- çok duyulmuş fıkra veya espri
- chestnut
- {i} kestane rengi
- chestnut
- candied chestnut kestane şekeri
- chestnut
- (isim) kestane, kestane rengi, doru, bayat espri, bayat fıkra
- chestnut
- {s} maron
- chestnut
- kızıl kahverengi
- chestnut
- horse chestnut at kestanesi
- chestnut
- {i} bayat espri
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an old joke or story teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- chestnut
an old joke or story
Heceleme
an old joke or sto·ryTürkçe nasıl söylenir
ın ōld cōk ır stôriTelaffuz
/ən ˈōld ˈʤōk ər ˈstôrē/ /ən ˈoʊld ˈʤoʊk ɜr ˈstɔːriː/
Resimler
Geçmiş
Favoriler