an investor in lloyds of london bearing unlimited liability

listen to the pronunciation of an investor in lloyds of london bearing unlimited liability
İngilizce - Türkçe

an investor in lloyds of london bearing unlimited liability teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

name
ad
name
isim

Onların isimlerini hatırlayamadım. - I couldn't remember their names.

Onu kötü isimlerle isimlendirdi. - He called her bad names.

name
belirtmek
name
adlandırılmak
name
(Bilgisayar) adı

Benim adım Edgar Degas. - My name is Edgar Degas.

Onun adı Tomoyuki Ogura. - His name is Tomoyuki Ogura.

name
(Bilgisayar) ad ısım
name
-i aday göstermek
name
şöhret

Tom, Mary'yi düşünebildiği her kötü şöhretle seslendi. - Tom called Mary every bad name he could think of.

Şöhret bir isim etrafında toplanan tüm yanlış anlamaların toplamıdır. - Fame is the sum of all misunderstandings that gather around a name.

name
ad koymak
name
ünlü kişi

Bu bölgedeki tüm sokaklar ünlü kişilerin adını taşır. - All the streets in this area are named after famous people.

name
adını söylemek

O, bize adını söylemek için isteksizdi. - He was unwilling to tell us his name.

Bana onun adını söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell me his name.

name
{i} ünlü kimse
name
şöhretli kimse
name
{i} şöhret, ün
name
memur etmek
name
{i} nam
name
ünvan
name
ismi olan

Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı. - The person whose name was on the passport was described with words.

name
(fiil) ad koymak, isim koymak, isim vermek, adını koymak, ismiyle çağırmak, söylemek, tayin etmek
İngilizce - İngilizce
name
an investor in lloyds of london bearing unlimited liability

    Heceleme

    an in·ves·tor in lloyds of Lon·don bear·ing un·li·mi·ted li·a·bi·li·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ın învestır în loydz ıv lʌndın berîng ınlîmıtıd layıbîlîti

    Telaffuz

    /ən ənˈvestər ən ˈloidz əv ˈləndən ˈberəɴɢ ənˈləmətəd ˌlīəˈbələtē/ /ən ɪnˈvɛstɜr ɪn ˈlɔɪdz əv ˈlʌndən ˈbɛrɪŋ ənˈlɪmətəd ˌlaɪəˈbɪlɪtiː/