an event that may cause or causes an interruption or a crisis

listen to the pronunciation of an event that may cause or causes an interruption or a crisis
İngilizce - Türkçe

an event that may cause or causes an interruption or a crisis teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

incident
{i} hadise
incident
{i} olay

1990'lar çeşitli olayları gördü. - The 1990's saw various incidents.

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

incident
{i} olay, hadise, vaka
incident
{i} yük
incident
{i} perde [tiy.]
incident
{i} ayrıcalık
incident
(Bilgisayar) arıza
incident
(Askeri) ek durum
incident
tesadüf
incident
(Askeri) ani durum
incident
{s} to -e ait olan, -e özgü; ile beraber gelen
incident
bağlı

İki olay birbirine bağlı. - The two incidents are connected with each other.

incident
olması beklenen
incident
{i} özel durum
incident
{i} kaza

Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar. - Different people tell different versions of the incident.

Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı. - The incident left a spot on his reputation.

incident
(sıfat) ayrıcalık getiren, yükleyen
incident
düşen
incident
(Askeri) (EXERCISE) ANA DURUM, ANİ DURUM (TATBİKAT): Bir tatbikatı idare eden karargah tarafından tatbikat esnasında ilham edilen ve tatbikat yaptırılan kuvvetlere veya tesislerine müessir olup, ilgili komutan veya karargah tarafından tedbir alınmasını gerektirecek mahiyette olan bir olay. Bak. "exercise incident"
İngilizce - İngilizce
incident
an event that may cause or causes an interruption or a crisis

    Heceleme

    an e·vent that May cause or causes an in·ter·rup·tion or a cri·sis

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ivent dhıt mey kôz ır kôzîz ın întırʌpşın ır ı kraysıs

    Telaffuz

    /ən ēˈvent ᴛʜət ˈmā ˈkôz ər ˈkôzəz ən ˌəntərˈəpsʜən ər ə ˈkrīsəs/ /ən iːˈvɛnt ðət ˈmeɪ ˈkɔːz ɜr ˈkɔːzɪz ən ˌɪntɜrˈʌpʃən ɜr ə ˈkraɪsəs/