a weapon with a handle and blade with a sharp point

listen to the pronunciation of a weapon with a handle and blade with a sharp point
İngilizce - Türkçe

a weapon with a handle and blade with a sharp point teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knife
bıçak

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır. - It's easy to cut cheese with a knife.

O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır. - That's not a knife. THIS is a knife.

knife
tığ
knife
{f} kes

O, bıçakla parmağını kesti. - He cut his finger with the knife.

Bıçak ağzının ucu keskindir. - The tip of the knife blade is sharp.

knife
bıçak,v.kes: n.bıçak
knife
bıçakla karıştırıp hazırlamak bıçaklamak
knife
{f} arkadan vurmak
knife
slang arkadan vurmak
knife
{f} bıçaklamak
knife
{f} argo arkadan vurmak
knife
knife grinder bıçak bileyici
knife
{f} kesmek

Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım. - The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife.

Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi. - The knife we used to cut the bread with was sharp.

knife
{i} (çoğ. knives) bıçak, çakı
knife
{f} bıçakla kesmek

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır. - It's easy to cut cheese with a knife.

knife
knife rest sofrada üzerine et bıçağı konulan koyacak
knife
(isim) bıçak
knife
ABD
İngilizce - İngilizce
knife
a weapon with a handle and blade with a sharp point

    Heceleme

    a weap·on with a han·dle and blade with a sharp point

    Türkçe nasıl söylenir

    ı wepın wîdh ı händıl ınd bleyd wîdh ı şärp poynt

    Telaffuz

    /ə ˈwepən wəᴛʜ ə ˈhandəl ənd ˈblād wəᴛʜ ə ˈsʜärp ˈpoint/ /ə ˈwɛpən wɪð ə ˈhændəl ənd ˈbleɪd wɪð ə ˈʃɑːrp ˈpɔɪnt/