a soldier belonging to a permanent or standing army; chiefly used in the plural

listen to the pronunciation of a soldier belonging to a permanent or standing army; chiefly used in the plural
İngilizce - Türkçe

a soldier belonging to a permanent or standing army; chiefly used in the plural teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

regular
{s} düzenli

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur. - Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.

Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var. - This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.

regular
{i} müdavim

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım. - If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.

regular
muntazam
regular
(Tıp) regüler
regular
(Ticaret) usulüne uygun
regular
(Biyokimya) kuramsal
regular
mutat
regular
sıradan

Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım. - I'm just a regular office worker.

regular
güzel biçimli
regular
tam
regular
{s} inişleri ve çıkışları olmayan
regular
{s} uzman
regular
Katolik papazı
regular
{i} gedikli
regular
{s} kurallı

Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil. - Turkish is a very regular and logical language.

regular
{i} muvazzaf asker
regular
nizami asker
regular
{s} meslekten
regular
{s} devamlı (müşteri)
İngilizce - İngilizce
regular
a soldier belonging to a permanent or standing army; chiefly used in the plural

    Heceleme

    a sol·dier be·long·ing to a per·ma·nent or stand·ing army; chief·ly used in the plu·ral

    Telaffuz