Dört çarpı beş yirmidir.
 - Four times five is twenty.
Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
 - Tom has been struck by lightning three times.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
 - I think it's time for me to say goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
 - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
 - They have lived here for a long time.
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
 - I haven't seen anything of him for some time.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
 - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
 - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
 - He will be having dinner with her at this time tomorrow.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
 - He will be in London at this time tomorrow.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
 - Some read books just to pass time.
Zamanın ölçüsü nedir?
 - What are the measures of time?