a public house; an inn

listen to the pronunciation of a public house; an inn
İngilizce - Türkçe

a public house; an inn teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

public
halk

Halka açık yerleri temiz tutalım. - Let's keep public places clean.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

public
açıkça
public
kamusal

Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır. - Tom sometimes picks his nose in public.

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın. - If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.

public
ulusal

Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi Barney and Friends'te başladı. - Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show Barney and Friends.

Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar. - The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.

public
herkesin bildiği
public
kamuya ait
public
herkese açık

Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır. - A fan page is always public.

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır. - All the elements of a data structure are public by default.

public
{s} genel

Bu binada genel tuvalet var mı? - Are there public restrooms in this building?

Ben bir genel liseye gittim. - I went to a public high school.

public
{s} aleni

Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın. - You should assume that anything you do online is public.

public
{i} seyirciler. public-address system havaalanı
public
umuma ait
public
{s} milli
public
halka ait
public
publicad dress system hoparlor tertibatı
public
{i} amme
public
seyirciler
public
genel,kamu
public
{s} açık, aleni
public
{i} halk, ahali, kamu, umum
İngilizce - İngilizce
public