Senin yaşında bir oğlu var.
 - He has a son of your age.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
 - Wisdom does not automatically come with age.
Henry bu mart ayında rüştünü ispatlayacak.
 - Henry will come of age this March.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
 - This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.
 - This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
Eğer İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl eskitilmediyse o zaman o, viski değildir.
 - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Yaşlanmak iyi değildir ama alternatifi daha iyi değildir.
 - Ageing isn't good, but the alternative is no better.
Yaşlanmaktan kaçamazsın.
 - You can't run away from age.