a member of ones family

listen to the pronunciation of a member of ones family
İngilizce - Türkçe

a member of ones family teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

relation
ilişki

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti. - That country broke off diplomatic relations with the United States.

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun. - I think you're reading too much into John's relationship with Jane.

a member of
üye olmak
relation
ara

Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor. - Relations between us seem to be on the ebb.

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz. - We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O onlarla akrabalığını bozdu. - He broke relations with them.

O benimle akraba değil. - He is no relation to me.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum. - I'm not interested in a serious relationship.

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir. - I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
İngilizce - İngilizce
relation
a member of ones family

    Heceleme

    a Mem·ber of ones fa·mi·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    ı membır ıv wʌnz fämli

    Telaffuz

    /ə ˈmembər əv ˈwənz ˈfamlē/ /ə ˈmɛmbɜr əv ˈwʌnz ˈfæmliː/