a mechanism for punching holes in paper or other thin material

listen to the pronunciation of a mechanism for punching holes in paper or other thin material
İngilizce - Türkçe

a mechanism for punching holes in paper or other thin material teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

punch
(Mühendislik) zımba

Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu. - The conductor forgot to punch my ticket.

punch
delgi
punch
yumruklama

Neden sadece onu yumruklamadın? - Why didn't you just punch her?

Onun yüzünü yumruklamam gerekir. - I ought to punch him in the face.

punch
bizle delmek
punch
etki
punch
şişman ve hantal bir kukla [tiy.]
punch
{f} vurmak
punch
{f} sertçe basmak
punch
{i} güç
punch
(Tıp) Dokudan küçük yuvarlak parça almada kullanılan özel biyopsi aleti
punch
(Nükleer Bilimler) panç
punch
{i} zımba, delgi, matkap
punch
{i} punç
punch
{i} delgeç
punch
{i} tıknaz tip
punch
{i} kuvvet, etki
punch
(Tıp) Bir çeşit alkollü içki
punch
(isim) kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur
punch
{f} delgeç ile delmek
punch
{i} baskı kalıbı
İngilizce - İngilizce
punch
a mechanism for punching holes in paper or other thin material

    Heceleme

    a mech·a·ni·sm for punching holes in pa·per or oth·er thin ma·te·ri·al

    Türkçe nasıl söylenir

    ı mekınîzım fôr pʌnçîng hōlz în peypır ır ʌdhır thîn mıtîriıl

    Telaffuz

    /ə ˈmekəˌnəzəm ˈfôr ˈpənʧəɴɢ ˈhōlz ən ˈpāpər ər ˈəᴛʜər ˈᴛʜən məˈtərēəl/ /ə ˈmɛkəˌnɪzəm ˈfɔːr ˈpʌnʧɪŋ ˈhoʊlz ɪn ˈpeɪpɜr ɜr ˈʌðɜr ˈθɪn məˈtɪriːəl/