Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
Tom genellikle öğün atlar.
- Tom often skips meals.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
- Brush your teeth after every meal.
Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
- What with overwork and poor meals, she fell ill.
Et yemekten vazgeçtim.
- I've given up eating meat.
Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?
- Is eating red meat unhealthy?
Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler,
- Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.
And hit cam to passe, thatt Jesus satt at meate in his housse.
... meal ...