a little little

listen to the pronunciation of a little little
İngilizce - Türkçe

a little little teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

a little
biraz

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al. - Take things a little more seriously.

Biraz daha biber ekle. - Add a little more pepper.

a little
azıcık

Tom azıcık erken geldi. - Tom was a little early.

Bir seferde azıcık iş yapacağım. - We'll do a little at a time.

a little
bir parça

Tom pastanın bir parçasını aldı. - Tom got a little pie.

O pastadan bir parça alabilir miyim? - Could I get a little piece of that cake?

a little
bir miktar

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı. - There was only a little milk left in the bottle.

a little
az
a little
çat pat
a little
bir dirhem
a little
bir balaca
a little
dıkkılı
a little
biraz: Give me a little time. Bana biraz zaman verin
a little
bir az
a little
az buçuk
a little
birazcık
İngilizce - İngilizce

a little little teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

a little
To a small extent or degree

The door was opened a little.

a little
a small amount

A little water has spilled.

a little
to a small degree; somewhat; "it's a bit warm"; "felt a little better"; "a trifle smaller"
a little
rather, quite, to a certain extent, somewhat (e.g.: "I found Tom a little sarcastic")
a little
{s} a bit, a few, a handful
a little little

    Heceleme

    a lit·tle lit·tle

    Türkçe nasıl söylenir

    ı lîtıl lîtıl

    Telaffuz

    /ə ˈlətəl ˈlətəl/ /ə ˈlɪtəl ˈlɪtəl/