a caution, previous notice, advise

listen to the pronunciation of a caution, previous notice, advise
Englisch - Türkisch

Definition von a caution, previous notice, advise im Englisch Türkisch wörterbuch

warning
{i} ihtar
warning
ikaz
warning
{i} uyarı

Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir. - A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.

Fakat onun uyarısını ihmal edemem. - I cannot, however, neglect his warning.

warning
(Askeri) haber verme ve ikaz
warning
(Askeri,Teknik) ikaz etme
warning
(Bilgisayar) uyarısı

Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi. - No attention was paid to his warning.

Onun uyarısına kulak vermeliydin. - You should have paid attention to her warning.

warning
ibret
warning
{i} ihbar
warning
{i} tembih
warning
{i} öğüt
warning
{i} uyarma

Polis onu uyarmadan serbest bıraktı. - The policeman let him off with a warning.

warning
(isim) ihtarname, uyarı, ihtar, ikaz, uyarma, öğüt, tembih, nasihat, ibret, ihbar
warning
(sıfat) uyarıcı, uyarı
warning
{i} ibret: Let this be a warning to you. Bu sana ibret olsun
Englisch - Englisch
{n} warning
a caution, previous notice, advise
Favoriten