a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation

listen to the pronunciation of a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation
İngilizce - Türkçe

a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

class
{i} sınıf

Bu sınıfta kırk öğrenci var. - There are 40 pupils in this class.

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

class
{i} ders

Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

Matematik dersi iyidir. - The mathematics class is good.

class
{i} klas olma
class
{f} saymak
class
{f} kategorize etmek
class
{f} sınıflandır

Kütüphaneci kitapları konularına göre sınıflandırdı. - The librarian classified the books according to subject.

Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim. - I'm not good at classifying things.

class
sınıflamak
class
öbek
class
toplumsal sınıf
class
çeşit
class
bir okulda aynı yılda mezun olacak toplam
class
{i} bölüm
class
{i} class
class
{i} derslik

Sami derslikten çıktı. - Sami came out of the classroom.

class
{i} kast
class
(isim) class, sınıf, derslik, grup; mevki, zümre, cins, bölüm, tür, çeşit, kalite; dershane, ders, kur, kurs, öğrenciler (aynı yıl mezun olan); mükemmellik, üstünlük, klas olma
class
(İnşaat) sınıf, cins
class
{i} öğrenciler (aynı yıl mezun olan)
class
(Tıp) Sınıf, takım (order)'ların biraraya gelmesiyle oluşan canlı sınıfı
İngilizce - İngilizce
class

I used to fly business class, but now my company can only afford economy.

a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation

    Heceleme

    a cat·e·go·ry of seats in an airplane, train or oth·er means of Mass trans·por·ta·tion

    Telaffuz