It is raining heavily.
- Aşırı derecede yağmur yağıyor.
Tom was breathing heavily.
- Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
Tom is extremely persuasive.
- Tom aşırı derecede ikna edicidir.
Tom said he was extremely tired.
- Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
That's an overly optimistic view.
- Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
I am afraid your translation is overly literal.
- Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
Ann is exceedingly fond of chocolate.
- Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.
It's been unusually warm this week.
- Bu hafta aşırı derecede sıcaktı.
The hotels here are kept unusually clean.
- Buradaki oteller aşırı derecede temiz tutulur.
I enjoyed myself enormously, believe me.
- Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
Tom said he was extremely tired.
- Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
Tom seems extremely excited.
- Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.