Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
: unable to do well at a particular task or thing. useless is mildly insulting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- useless
- {s} yararsız
Onu kullanmadığın sürece özgürlük yararsızdır.
-Freedom is useless unless you use it.
Burada yararsız bir sürü ıvır zıvırdan başka bir şey yok.
-There's nothing in here but a lot of useless junk.
- useless
- işe yaramaz
İşe yaramaz şeyi atın.
-Leave out anything that is useless.
Havlu oldukça işe yaramazdı.
-The towel was quite useless.
- useless
- {s} faydasız
Tom'un yeni aleti harika ama faydasız.
-Tom's new gadget is cool, but useless.
Böyle faydasız kitapları okumamalısın.
-You shouldn't read such useless books.
- useless
- havacıva
- useless
- ham
- useless
- beş paralık
- useless
- malayani
- useless
- {s} kullanışsız
Onun önerileri tamamen kullanışsız.
-His suggestions are completely useless.
Doğada hiçbir şey kullanışsız değildir.
-Nothing in nature is useless.
- useless
- yaraksız
- useless
- uselessnessfaydasızlık
- useless
- {s} beyhude
- useless
- {s} boşuna
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
-Nature does nothing uselessly.
- useless
- uselesslyfaydasızca
- useless
- {s} nafile
- useless
- abes
İlgili Terimler
: unable to do well at a particular task or thing. useless is mildly insulting teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- useless
I tried my best to make him quit smoking, but my efforts were useless. He now smokes six packs a day.