-beni

listen to the pronunciation of -beni
Kürtçe - Türkçe

-beni teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

benî
bağımlılık
benî
kul
benî
köle
benî
esir
benî
tutukluluk
benî
sucuk
benî
cevîzlî sucuk
Türkçe - Türkçe

-beni teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

et beni
(Tıp, İlaç) Cilt yüzeyinde oluşmuş çıkıntı, akrokordon
et beni
Deri dokusunun anormal büyüyüp yağlanmasıyla oluşan kabarcık: "Çenesinde, iki beyaz kıl sarkan iri bir et beni."- Y. Z. Ortaç
BENÎ
(Osmanlı Dönemi) Oğullar, evlâtlar, çocuklar. Aslı: Benûn-Benîn
BENÎ BEŞER
(Osmanlı Dönemi) İnsanlar
BENÎ ÂDEM
(Osmanlı Dönemi) Âdem oğlu. İnsan. Âdem oğulları
BENÎ ÜMEYYE
(Osmanlı Dönemi) Emeviler
BENÎ İSRÂİL
(Osmanlı Dönemi) İsrâil oğulları. Yahudiler. Yahudi
beni adem
(Osmanlı Dönemi) Âdemoğlu, insanlar
beni beşer
(Osmanlı Dönemi) insanoğlu
beni israil
(Osmanlı Dönemi) İsrailoğulları
et beni
Deri dokusunun anormal büyüyüp yağlanmasıyla oluşan kabarcık
unutma beni
Küçük mavi çiçekler açan bir bitki
İtalyanca - Türkçe

-beni teriminin İtalyanca Türkçe sözlükte anlamı

beni
esyan
beni
malları
Fransızca - Türkçe

-beni teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

béni
kutsayacak
İngilizce - İngilizce

-beni teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

shado beni
A culinary herb, Eryngium foetidum, native to the tropical Americas and Caribbean
Beni
{i} male first name
Beni River
River, Bolivia. Rising in the eastern cordillera of the Andes Mountains, it flows north and unites with the Mamoré River to form the Madeira River at Villa Bella. Near its mouth it receives the Madre de Dios River. It is 994 mi (1,599 km) long
beni shoga
{i} Japanese salty and red ginger root pickles
Türkçe - İngilizce

-beni teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

beni
me
beni haberdar et
let me know
beni ilgilendirmez
that's not my bag
beni olduğum gibi kabul et
take me as i am
Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?
There must be something behind this
affet beni
forgive me
beni affet
forgive me
beni anlıyor musun
do you understand me
beni ara
call me
beni asla unutma
never forget me
beni bağışlayın
excuse me
beni bekle
wait me
beni bilgilendir
let me know
beni bırakma
don’t leave me
beni dinle
listen up
beni etkilemiyor
it leaves me cold
beni haberdar et
keep me posted
beni hatırla
remember me
beni merak etme
don't worry about me
beni oku
(Bilgisayar) read me
beni rahat bırak
(Argo) get off my dick
beni rahat bırak!
leave me alone!
beni seviyor musun?
do you love me?
beni unutma
don't forget me
beni yanlış anlama!
don´t get me wrong!
dinle beni
listen up
et beni
(Anatomi) mole
unut beni
forget me
al beni
Take me
beni
get me

For God's sake, get me out of here! - Allah aşkına beni buradan çıkarın.

Please get me hotel security. - Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

beni de
me too

partiye bendi de götürün.

beni kullanıyorlar
they are using me
beni kırıyorsun
you are offending me
beni rahatsız etmiyorsun
you are not bothering me
beni temsilen
representing me
beni temsilen
in behalf of me
beni unutmadınmı
didn't you forget about me?
allah beni kahretsin
(Argo) jesus fuck me christ
allah beni kahretsin!
(Argo) damn me!
ara beni
ring me up
arabam hazır olunca beni arar mısınız
Will you call me when the car is ready
azat buzat, beni cennet kapısında gözet!
Be free and protect me at the gate of Paradise (said when releasing a captive bird)
beni alakadar etmez
that is noting to me
beni alakadar etmez
that's not in my line
beni aldığınız için çok teşekkür ederim
Thank you for picking me up
beni anlayacağını biliyorum
i know you will understand me
beni ara ama mutlaka
call me i mean it
beni arayan oldu mu
Did anyone call me
beni aşar
out of my field
beni aşar
beyond my capabilities
beni aşar
this is out of my field
beni aşar
that beats me
beni beklemeden yat
don't wait up
beni bozmaz
my withers are unwrung
beni bu adrese götürün lütfen
Take me to this address please
beni bu otele götürün lütfen
Take me to this hotel please
beni deli ediyorsun
you make me sick
beni deniz tutuyor
I am seasick
beni deniz tutuyor
I'm very seasick
beni dinlerseniz
if you take my tip
beni etkilemez
my withers are unwrung
beni gördüler
they saw me
beni görmüşler
they saw me
beni gıcık etti
he pissed me off
beni hasta ediyorsun
You make me sick
beni hastaneye götürün
Take me to a hospital
beni havalimanına götürün lütfen
Take me to the airport please
beni hayal kırıklığına uğratan şey
to my disappointment
beni hiç ilgilendirmez
for aught i care
beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor
I couldn't care less
beni ilgilendirmez
I am not concerned
beni ilgilendirmez
hard cheese
beni ilgilendirmez
That is no concern of mine
beni ilgilendirmez
that leaves me cold
beni ilgilendirmez
It does not concern me
beni iyi dinle
mark my words
beni kandıramazsın
i don't buy it
beni kaydet
(Bilgisayar) sign me up
beni lütfen ara
call me plz
beni lütfen buraya götürür müsünüz
Take me here please
beni merkeze götürün lütfen
Take me to the center please
beni mutlu et
make me happy
beni oku belgeleri
(Bilgisayar) read me documents
beni oraya götürün lütfen
Take me there please
beni rahatsız ediyorsunuz
You are bothering me
beni rahatsız etme
don't bother me
beni saat 8'de uyandırır mısınız
Would you please wake me at 8 a.m
beni sinir etti
he pissed me off
beni slayda götür
(Bilgisayar) take me to slide
beni sıkan şudur ki
what troubles me is
beni tahrik et
turn me hot
beni takip etmekten vazgeç
Stop following me
beni tren istasyonuna götürün lütfen
Take me to the train station please
beni uyuz etti
he pissed me off
beni yalancı çıkar
make a liar out of me
beni yalnız bırak
Leave me alone
beni yerime götürür müsünüz
Will you take me to my seat
beni yol tutuyor
I am carsick
beni üzdün
you made me sad
beni üzen şudur ki
what troubles me is
beni üzme
don't let me down
beni şaşırtan şey
to my disappointment
beni şaşırtıyor
it's a marvel to me that
beni şehir merkezine bırakabilir misiniz
Can you drop me off downtown
beni şehir merkezine götürün lütfen
Take me downtown please
beni şehire götürün lütfen
Take me to the city please
bu adam beni rahatsız ediyor
This man is bothering me
dışı eli yakar, içi beni (yakar)
1. Others think him charming; I know him to be unpleasant. 2. It looks good on the surface, but inside it is terrible
et beni
a small fatty excrescence on the body
güzellik beni
beauty spot
hipofiz beni
hypophysis
içi beni yakar, dışı eli (yakar)
(Konuşma Dili) Others only know his outward charm, whereas I know his inner nastiness
lütfen beni takip edin
follow me please
ona beni aramasını söyleyin lütfen
Please ask him to call me
onlar beni tam uyuyorlar
They fit me like a glove
sadece beni ilgilendirir
that's just my bag
unutma beni
(çiçek) forget-me-not
yeme beni
go on with you
yemek için beni uyandırır mısınız lütfen
could you wake me for the meal