Tom has had enough of Mary's complaints.
 - Tom Mary'nin şikâyetlerinden bıktı.
I am sick of your complaint.
 - Ben, şikâyetinden bıktım.
That customer came back to complain again.
 - O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.
Tom did nothing but complain.
 - Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
There have been a lot of complaints about the way Tom behaves.
 - Tom'un davranış şekli ile ilgili çok sayıda şikâyetler olmuştur.
Please send any complaints or suggestions to the following email address.
 - Herhangi bir şikâyet veya önerilerinizi aşağıdaki e-posta adresine gönderin.
I have no beef with Tom.
 - Tom'la ilgili şikayetim yok.
There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.
 - Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.
It is no use complaining about the weather.
 - Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
You are always complaining.
 - Her zaman şikâyet ediyorsun.
I have no beef with Tom.
 - Tom'la ilgili şikayetim yok.
You are always complaining.
 - Her zaman şikâyet ediyorsun.
Her constant complaining speech irritated me.
 - Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.
No matter what I do, Tom always complains.
 - Ne yaparsam yapayım, Tom her zaman şikâyet eder.
Tom never complains, no matter how hard the work is.
 - İş ne kadar zor olursa olsun Tom asla şikayet etmez.