You do such a thing once too often and get punished.
- Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın.
He is not such a fool as to believe that story.
- Hikayeye inanacak kadar öylesine aptal değildir.
Just because you can, doesn't mean you know how.
- Öylesine yapabilirsin,bu nasıl yapıldığını bildiğin anlamına gelmez.
My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room.
- Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.
I don't know how to manage that large estate.
- Öylesine büyük bir malikhâneyi nasıl idare edeceğimi bilmiyorum.