Tom is a shy and lonely boy.
- Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.
I love your lack of shyness.
- Senin çekingenlikten uzak tavırlarını seviyorum.
Miss Pate felt timid about making a speech before a hundred people.
- Bayan Pate yüz kişinin önünde bir konuşma yapma hakkında çekingen hissetti.
A mouse is a timid creature.
- Bir fare çekingen bir yaratıktır.
The boy is bashful and doesn't talk much.
- Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor.
I found Tom very reserved.
- Ben Tom'u çok çekingen buldum.
She was awkward and reserved at parties.
- O, partilerde garip ve çekingendi.
Tom is such a diffident man. He seems to have quite low self-esteem.
- Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.
Tom is very unsociable, isn't he?
- Tom çok çekingen, değil mi?
I may be unsociable, but it doesn't mean I don't talk to people.
- Ben çekingen olabilirim ama bu, insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
A mouse is a timid creature.
- Bir fare çekingen bir yaratıktır.
Alcohol lowers inhibitions.
- Alkol çekingenliği azaltır.