: having favorable rapport with a powerful entity

listen to the pronunciation of : having favorable rapport with a powerful entity
İngilizce - Türkçe

: having favorable rapport with a powerful entity teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

connected
{s} bağlı

Bu telefon faks makinesine bağlıdır. - This telephone is connected to the fax machine.

O, o şirkete bağlıdır. - She is connected with that company.

connected
aktarmalı
connected
çalıştırma
connected
bağlanmış
connected
(Bilgisayar) bağlanıldı
connected
-e ait
connected
münasebette bulunmak
connected
(Bilgisayar) bağlantı kuruldu
connected
(Bilgisayar) bağlandı

Hayatımda ilk defa birine bu kadar bağlandığımı hissettim. - It's the first time in my life I've felt so connected with someone.

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı. - A man touched down on the moon. A wall came down in Berlin. A world was connected by our own science and imagination.

connected
birleştirilmiş
connected
{f} bağlan

Hiç internete bağlandın mı? - Have you ever connected to the Internet?

İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı. - The two cities are connected by this highway.

connected
{s} bitişik
connected
{s} yakın
connected
{s} ilgili

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu. - There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar. - Mary collects anything that's connected with squirrels.

connected
birleş/bağla
connected
{s} with -e bağlı, ile ilgili, -e ait
connected
{f} bağla: adj.bağlanmış
İngilizce - İngilizce
connected
: having favorable rapport with a powerful entity