to move someone or something from one place to another, usually repeatedly

listen to the pronunciation of to move someone or something from one place to another, usually repeatedly
İngilizce - Türkçe

to move someone or something from one place to another, usually repeatedly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ferry
feribot servisi

Artık ekonomik olmadığı için feribot servisini kapattılar. - They closed down the ferry service since it was no longer economical.

ferry
kayık
ferry
sal
ferry
bir araçla taşımak
ferry
taşımak
ferry
rıhtım
ferry
götürmek
ferry
araba vapuru

Tom arabaları araba vapuruna yükledi. - Tom loaded the cars onto the ferryboat.

ferry
iskele
ferry
{f} karşı sahile taşı
ferry
vapurla karşı yakaya taşımak
ferry
{i} böyle bir taşıtın işlediği yer
ferry
{f} feribotla taşımak
ferry
{f} işlemek
ferry
{f} böyle
ferry
(isim) feribot, araba vapuru, vapur iskelesi
ferry
feribot/liman
ferry
taşı

Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi. - Tom offered to ferry us across the river in his boat.

Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı. - A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.

İngilizce - İngilizce
ferry

Being a good waiter takes more than the ability to ferry plates of food around a restaurant.

to move someone or something from one place to another, usually repeatedly

    Heceleme

    to move some·one or some·thing from one place to another, u·su·al·ly re·peat·ed·ly

    Telaffuz