emin degilim.
Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
- He is a member of the fraternity.
Bu ülke, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulmuş.
- This country is founded upon the principles of freedom, equality and fraternity.
O, çömlekçiler loncasının bir üyesi.
- He is a member of a potters' guild.
Loncalar orta çağda toplumun önemli bir parçasıydı.
- Guilds were an important part of society in the Middle Ages.
Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
- He is a member of the fraternity.
Tom bir kardeşlik derneğine katıldı.
- Tom joined a fraternity.