ziyareti

listen to the pronunciation of ziyareti
Türkçe - İngilizce
from visit
ziyaret
visit

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

I really look forward to your visit in the near future. - Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston. - Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.

She visits him quite often, but never stays very long. - O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

ziyaret
visiting

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

firma ziyareti
(Ticaret) corparate travel
makam ziyareti
(Askeri) office call
nezaket ziyareti
visit of courtesy
ziyaret
(Bilgisayar) visits

Tom brings us gifts whenever he visits. - Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

He sometimes visits me. - Beni bazen ziyaret eder.

ziyaret
call

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

I call on him sometimes. - Ben bazen onu ziyaret ederim.

bayram ziyareti
Day visits
bayram ziyareti
bairam visit
hasta ziyareti
visitation
hasta ziyareti
visit of patients
iade ziyareti
return visit
nezaket ziyareti
courtesy visit
nezaket ziyareti
courtesy call
politika değerlendirme ziyareti
(Askeri) policy assessment visit
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkçe - Türkçe

ziyareti teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
bayram ziyareti
Dinî bayram günlerinde, bayramı kutlamak için yapılan kısa ziyaret, bayram tebriği
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme