We had unexpected visitors.
- Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
He looks forward to having 200 visitors.
- O, 200 ziyaretçinin gelmesini bekliyor.
Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
She visits him quite often, but never stays very long.
- O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.
Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel.
- San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
- Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
She visits us every other day.
- O, gün aşırı bizi ziyaret eder.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
These are our visitors.
- Bunlar bizim ziyaretçilerimiz.
We had unexpected visitors.
- Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
I think you had better call on him.
- Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.