zincirleme

listen to the pronunciation of zincirleme
Türkçe - İngilizce
successive
(Ticaret) joint and several
chain

It started a chain reaction. - Zincirleme bir reaksiyon başladı.

There was a chain-reaction crash during rush hour. - Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.

(Teknik,Televizyon) lap dissolve
sequence
(something's happening) like a chain reaction; (event's occurring) successively, one after the other
continuous
arranged in a series, arranged like the links of a chain; successive
continuous, successive, chain; chaining; lap dissolve
chaining
zincirleme kontrol devresi
(Askeri) closed loop
zincirleme tepki
(Pisikoloji, Ruhbilim) chain reaction
zincirleme tepkileşim
(Bilgisayar,Kimya) chain reaction
zincirleme trafik kazası
pileup
zincirleme kaza
Pileup
zincirleme tepkime
chain reaction
zincirleme alıştırma
(Dilbilim) chain drill
zincirleme anahtar sistemi
(Askeri) running key system
zincirleme arama
chaining search
zincirleme arama
chain search
zincirleme celi
(Elektrik, Elektronik) iterative impedance
zincirleme davranış
(Pisikoloji, Ruhbilim) chain behavior
zincirleme dosya
(Bilgisayar) chained file
zincirleme empedans
(Elektrik, Elektronik,Teknik) iterative impedance
zincirleme endeks
(Ticaret) chain index
zincirleme etki
knock-on effect
zincirleme etkiler
(Ticaret) successive effects
zincirleme kaza
end-to-end pileup
zincirleme kaza
multiple-vehicle collision
zincirleme kaza end-to-end pileup
(traffic collision in which several vehicles collide with each other end to end)
zincirleme kefil
(Ticaret) joint surety
zincirleme mektup
chain letter
zincirleme montaj tekniği
(Askeri) assembly line technique
zincirleme numune alma planı
(Havacılık) chain sampling plan
zincirleme patlama
(Askeri) sympathetic detonation
zincirleme reaksiyon
chain reaction
zincirleme seri
catena
zincirleme sorumluluk
(Ticaret) double liability
zincirleme sınırdışı
(Kanun) chain deportation
zincirleme tasım
sorites
zincirleme tepki etkisi
(Ticaret) chain-reaction effect
zincirleme tepkime chem
chain reaction
zincirleme teslimat
(Ticaret) successive delivery
zincirleme travma
(Pisikoloji, Ruhbilim) chain trauma
zincirleme yükümlülük
(Ticaret) double liability
zincirlemek
catenate
zincirlemek
concatenate
zincirlemek
(deyim) chain up
zincirlemek
chain

I want to chain myself to that tree. - Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum.

zincirlemek
chaining
ileriye doğru zincirleme
(Pisikoloji, Ruhbilim) forward chaining
zincirlemek
to arrange (something) in a series
zincirlemek
shackle
Türkçe - Türkçe
Birbirini izleyen, art arda gelen, müteselsil, teselsül
Birbirini izleyen, art arda gelen, müteselsil, teselsül: "Zincirleme laflarla karşı tarafın ekmeğine kat kat yağ sürerler."- H. Taner
Zincirlemek işi veya durumu
müteselsil
teselsül
zincirleme isim tamlaması
Bir isim tamlamasının ikinci bir isim tamlaması kurması
zincirleme kaza
İki veya daha çok aracın trafik kazasına karışması durumu
zincirleme sıfat tamlaması
Bir sıfat tamlamasına çoğu kez "-li" bazen de "-siz" veya 3. kişi iyelik eki getirilerek kurulan ikinci bir sıfat tamlaması
zincirleme tepkime
Birden fazla tepkimenin yarattığı durum
zincirlemek
Zincirle bağlamak
zincirlemek
Art arda, peş peşe gelmek
zincirleme