yakalayan

listen to the pronunciation of yakalayan
Türkçe - İngilizce
catcher
seizer
capturer
grappler
yakalayan kimse
catcher
yakalayan şey
catcher
yakala
caught

I was caught in a shower on my way home. - Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.

Bill got up so early that he caught the first train. - Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

yakala
catch

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through. - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold. - O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.

yakala
{f} capture

If jumps too high the rat - it's captured by the cat. - Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.

To be honest, we came to capture you. - Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

yakala
snare

A fox is not caught twice in the same snare. - Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.

A fox isn't caught twice in the same snare. - Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.

yakala
(Bilgisayar) catch up

Of course I want to catch up! - Tabii ki yakalamak istiyorum!

Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma. - Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.

yakala
{f} grapple
yakala
{f} grappling
yakala
{f} nabbed

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} catching

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases. - Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

The traffic accident prevented me from catching the train. - Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.

yakala
nab

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} capturing

I have created a perfect plan for capturing that crafty animal. - O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.

yakala
{f} collar

The man tried to catch hold of me by the collar. - Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.

He grabbed me by the collar. - O, beni yakamdan yakaladı.

yakala
captured

Tom was afraid of being captured by the enemy. - Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.

If jumps too high the rat - it's captured by the cat. - Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.

yakala
acquire
borçluları yakalayan şerif bürosu
catchpoll
borçluları yakalayan şerif bürosu
catchpole
sinek yakalayan
flycatcher
yakala
sick him
yakala
catsh
yakala
overtake
yakala
overtaken
yakala
nail

Where did you nail them? - Onları nerede yakaladın?

I think you nailed it. - Sanırım onu yakaladın.

yakala
overtook