yaşam tarzı

listen to the pronunciation of yaşam tarzı
Türkçe - İngilizce
life style

I am accustoming to this life style. - Bu yaşam tarzına alışkınım.

She has a healthy life style. - O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.

way of living
lifestyle

She has a healthy lifestyle. - O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.

Tom has a healthy lifestyle. - Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.

modus vivendi
way of life

She soon adjusted to his way of life. - Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.

This book will give you a clear idea of the American way of life. - Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.

life-style
{i} living

I think my living with you has influenced your way of living. - Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.

My grandmother never changed her style of living. - Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.

{i} life

Tom has a healthy lifestyle. - Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

yahudi yaşam tarzı
jewish way of life
yaşam tarz
lifestyle

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

Tom has a healthy lifestyle. - Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.