The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
 - Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
 - Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
 - Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
It was one of the most rewarding experiences of my life.
 - Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.
There is no hope of his being alive.
 - Yaşaması konusunda hiçbir umut yok
I'd like to go through just one day without being told I look like my brother.
 - Erkek kardeşime benzediğim söylenmeden sadece bir gün yaşamak istiyorum.
I'm sick of this hand-to-mouth existence.
 - Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
Ghost existence does not prove that there's life after death. They can be elements of another dimension.
 - Hayalet varlığı ölümden sonra yaşamın olduğunu kanıtlamaz. Başka bir boyutun unsurları olabilir.
In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.
 - Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
This was one of the best days of my life.
 - Bu, yaşamımın en iyi günlerinden biriydi.
I think that our living together has influenced your habits.
 - Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.
I like living with you.
 - Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
Nobody lives in this house.
 - Bu evde hiç kimse yaşamıyor.
Although she lives nearby, I rarely see her.
 - Yakında yaşamasına rağmen , onu nadiren görürüm.
Hayatını nasıl kazanıyorsun?
 - Yaşamak için yaptığın iş nedir?
Hayat yaz çiçekleri, ölüm de güz yaprakları gibi güzel olsun.
 - Yaşam yaz çiçekleri, ölüm de sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.