The ship loaded in two days.
- Gemi iki gün içinde yüklendi.
I wish I could figure out how to install this software.
- Keşke bu yazılımı nasıl yükleyeceğimi bilebilsem.
Do you want to install this free browser add-on?
- Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
- Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
I can't figure out how to upload an image.
- Bir resmin nasıl yükleneceğini bilmiyorum.
Uploading is the opposite of downloading.
- Yüklemek, indirmenin tersidir.
She downloaded an antivirus.
- O, bir antivirüs yükledi.
I can't burden Tom with that problem.
- Bu sorunu Tom'a yükleyemem.
Everyone has their own burdens.
- Herkesin kendi yükleri vardır.
The men loaded the baggage into the truck.
- Adamlar bagajı kamyona yükledi.
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
We loaded our baggage into the car.
- Bagajımızı arabaya yükledik.
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
Tom finished loading the truck.
- Tom kamyona yükleme yapmayı bitirdi.
The suitcases were ready for loading.
- Bavullar yükleme için hazırdı.
If you load too much weight in this box, it's going to blow up.
- Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.