weeping, shedding tears

listen to the pronunciation of weeping, shedding tears
İngilizce - Türkçe

weeping, shedding tears teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

crying
{s} ağlayan

Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı. - The nurse soothed the crying child.

Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu. - The mother was quieting her crying baby.

crying
{f} ağla

Ona niçin ağladığını sordu. - She asked him why he was crying.

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti. - He tried to comfort her, but she kept crying.

crying
{i} çığlık

Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı. - Layla just started screaming and crying.

Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu. - Layla was just crying and screaming.

crying
büyük
crying
a crying shame çok yazık
crying
{s} göze çarpan
crying
{s} acil
crying
{s} apaçık
crying
cry bağır/ağla
crying
{s} iğrenç
crying
{s} ivedi
İngilizce - İngilizce
{i} crying